7yaşındaki Salih G. ise yaşadığı olayın hala şokunda olduğu için çok fazla konuşamazken, “Öğretmenim beni tahtaya kaldırdı ‘şu yazıyı yaz’ dedi yazamadım iki defa kafama vurdu ve beni itti. susuz kalıyorum çocuğumu okula yollayabilmek için ama darp edildikten sonra okula göndermek istemiyorum.” Teklifimeolumu cevap veren 19 yaşındaki Umud Kahavi ve dayısı olan Hasan Ahmed ile sohbet etmeye başladık. Kahavi üç yıl önce Bolu’ya geldiğini ve bu süre içinde türlü zorluklara tanıklık ettiğini anlatmaya başladı. Ama burada bizi istemiyorlar. Çocuğumu okula göndermek istiyordum ama sonra Arap bir çocuğun Çocuğunuz -okula gitmek istemiyorum! dediğinde onunla inatlaşmayın.Çocuklar bunun sinyalini bir yemek esnasında yada gece yatmadan önce verebilir,öyle anlarda bir miktar tepkisiz kalmakta fayda var tabi bu itirazın altında yatan dinamiğin ne Arkadaşlar olumlu veya olumsuz yorumlarınız için teşekkür ederim sizlere. Ben küçükken de, şu anda da hep IQ testine ilgim vardı, benden geçti. Ama oğlum 6 yaşında, bu sene başladı okula. Derste hocası tarafından ilgilenmediği ve sınıfta hiç ders yapmadığından şikayetçi. Eve dünya kadar ders geliyor. Shifu Aslında senin yaşındaki insanların bilmesi lazım. Geçmişte özel bir hoca tarafından eğitim görenler veya 1950'lerden önce okula gidenlerin hepsi, "Üç Karakter Klasiği" üzerinde çalışmışlardır. O yüzden çocuğumu okula göndermek istemiyorum. Onu evde tutmak ve ona kendim eğitim vermek istiyorum. Aşırıya doWsFNy. 0731 Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 21 Eylül'de 1. sınıfların yüz yüze eğitime başlayacağını duyurdu. Çocuğunu okula göndermek istemeyen veli ise okul idaresine mazeret bildirdiği takdirde öğrenci uzaktan eğitime devam edecek. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, dün yaptığı açıklamada "21 Eylül olarak belirlediğimiz başlangıç tarihinde, yüz yüze eğitim öğretime sadece halihazırda zaten açık olan okul öncesi öğrencilerimiz ve okulla duygusal bir bağ kurma ihtiyacında olan birinci sınıf öğrencilerimizle başlayacağız." ifadelerini kullandı. Bu süreçte 1. sınıflar uyum haftasında 1 gün diğer haftalarda ise 2 gün okula gidecek. Bakan Selçuk, çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerin de bu durumu okul yönetimine bildirmeleri gerektiğini ifade etti. "DEVAMSIZ SAYILMAYACAK"Çocuğunu okula göndermek istemeyen velilerin merak ettiği konunun detaylarını ise Bakan Selçuk şu sözlerle anlattı "Velilerimiz isterlerse öğrenciyi yüz yüze eğitime göndermeme konusunda mazeret beyan edebilirler. Bu durumda öğrencimiz, uzaktan eğitime devam edecek ve devamsız sayılmayacaktır."OKULDA KALIŞ SÜRELERİ KISALTILACAKTIR"Bu kademeler de Sağlık Bakanlığı tavsiye kararları doğrultusunda, sınıf mevcudu yüz yüze eğitim için gruplara ayrılarak, azaltılacaktır ve çocuklarımızın okulda kalış süreleri kısaltılacaktır. Eğitim, yüz yüze eğitime ek olarak uzaktan eğitim yolu ile devam edecektir. "HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"Böylece hem yüz yüze eğitim hem de uzaktan eğitim imkanları bir arada kullanılarak eğitim öğretime devam edilecektir. Sınıf mevcudunda sağlanan azalma, okul servislerine de aynı oranda yansıyacaktır. Yüz yüze eğitimde temizlik ve hijyen konusunda, Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulunun rehberliğinde her türlü tedbiri alıyoruz. Okul hayatını daha önce tecrübe etmemiş olan birinci sınıf öğrencilerimizi; seyreltilmiş sınıflarımız, eğitim programımız, sosyal mesafeye riayet ederek oynayacakları temassız oyunlarımız, titizlikle çalışılmış uyum haftası içeriklerimiz ve elbette ki bu süreci omuzlayacak öğretmenlerimizin gayretleriyle karşılayacağız. "DİLEKÇEDE BELİRTMELERİ YETERLİÖte yandan velilerin okul yönetimine yazdıkları dilekçede çocuklarını göndermeme nedeni olarak "kronik rahatsızlık" veya "endişe duyduklarını" yazmaları yeterli olacak. Uluslararası Suudi Şahin ve Avcılık Fuarı kapılarını açmaya hazırlanıyor Bakan Özer; 'Kütüphanesiz okul kalmadı' Milli Eğitim Bakanı Özer 'Çıraklık eğitimi Yıl sonuna kadar inşallah 1 milyonu aşacağız' Son Dakika - 1021 Güncelleme - 1808 İzmir'de bir öğretmen, 6 yaşındaki öğrencisinin okumayı öğrenemediği gerekçesiyle "haydar" ismini verdiği sopayla dövdüğü iddia edildi. Aile öğretmenden şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatılıp bahsi geçen öğretmen açığa alındı İzmir'de, ilkokul birinci sınıf öğrencisi bir çocuk, iddialara göre ders sırasında yazıları okuyamadığı gerekçesiyle öğretmeni tarafından 'Haydar' adını verdiği sopayla kaba etine vurularak dövüldü. Kaba etinde kızarıklıkların meydana geldiği 6 yaşındaki öğrenci, "Öğretmenim beni tekrar dövecek" endişesiyle okula gitmezken, aileyse yaşananlara tepki gösterdi. İHA'nın haberine göre, olay, Konak ilçesinde bulunan Kahramanlar Mustafa Öğütveren İlkokulu'nda meydana geldi. 1. sınıfta okuyan 6, iddiaya göre derste öğretmeninin gösterdiği yazıları okuyamadı. Bu duruma sinirlenen sınıf öğretmeni 6 yaşındaki çocuğun kaba etine birkaç kez "Haydar" adını verdiği sopayla sert bir şekilde vurdu. Aldığı sopa darbelerinin acısına dayanamayan gözyaşlarına boğuldu. Ders sonrası annesinin yanına giden minik önce korkusundan annesine bir şey anlatamadı. daha sonra da öğretmeninin kendisini dövdüğünü söyledi. 'yeniden dayak yerim' düşüncesiyle okula gidemediğini anlatarak, "Zil çalınca sınıfa girdik. Derste öğretmen okuyamadım diye birkaç kere popoma vurdu. Sonra geç yerine’ dedi. Ben de ağladım ve anneme söyledim. Onun 'Haydar' diye bir sopası varmış. Okulumu seviyorum ama öğretmenimden korkuyorum. Başka sınıfta okumak istiyorum" dedi. öğretmeninin aynı gün kendisinin dışında iki erkek öğrenciye daha dayak attığını ifade etti. "ARKASINDA SOPA İZİ GÖRDÜM" 25 yaşındaki anne de, çocuğunu tüm gün okul çevresinde beklediğini belirterek, "Çocuğumu okulda beklerken ağlayarak teneffüse çıktı. Anne öğretmenim bağırdı’ dedi. O sırada vurduğunu söylemedi. Sonra tekrar sınıfa girdi, bir sonraki teneffüste sendelediğini fark ettim, yine ağlıyordu. Kıyafetini indirdiğimde arkasında sopa izi gördüm. Öğretmeni, oğlum okuyamadığı için sopa ile vurmuş. Çocuğum acıdan ağlıyordu. Öğretmeni ikaz ettiğimde özür dilemedi ama ertesi gün eşimden özür diledi ve vurduğunu kabul etti. Sopa izinin fotoğrafını çektim; ama ertesi gün kızarlık geçtiği için darp raporu alamadık. Başka öğrencilerin de kulağını çekiyormuş, ellerine ve ayaklarına vuruyormuş. Haydar sopam var’ diyormuş" dedi. "ÖĞRETMEN KABUL ETTİ" 28 yaşındaki baba de, öğretmenden şikayetçi olacaklarını söyledi. şöyle devam etti "Akşam işten geldiğimde durumu öğrendim ve büyük bir şok yaşadım. Ertesi gün işe gitmeyip öğretmeni buldum. Yaptığı şeyi kabul etti. Disiplin için bunları yapmış ve pişman olduğunu söyledi. Kendince disiplini 'Haydar' adını verdiği sopası ile veriyormuş. Haydar sopası nedir’ dedim, cevap vermedi. Darp raporu alamadık ama Milli Eğitim Bakanlığına şikayet dilekçesi yazacağım. Bu şiddetin bir cezası olması gerekiyor. Diğer velilerle de konuştuk. Bu öğretmenin 'Haydar' sopasını tüm öğrenciler biliyor ve korkuyor ama hiçbir veli henüz şikayette bulunmamış. Çocuğum okulundan soğumadı ama sınıfa gitmek, o öğretmenle ders yapmak istemiyor. Biz de çocuğumuzu o öğretmenin sınıfına göndermek istemiyoruz. Sınıf değişikliği, okul değişikliği ya da öğretmenin okuldan atılmasını isteyeceğiz." İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ise konu hakkında inceleme başlattığını bildirdi. ÖĞRETMEN AÇIĞA ALINDI Olayla ilgili soruşturma başlatılıp, bahsi geçen öğretmen açığa alındı. Okul korkusunun en önemli belirtisi okulda oluşan yoğun sıkıntı ve huzursuzluk hissidir. Bu nedenle çocuk, okula gitmek istemez ve okulda yalnız kalamaz. Özellikle ilkokula başlayan çocuklarda görülen okul korkusu, anneden ayrı kalma ve terk edilme kaygısıyla ilişkilidir. Annenin yokluğunda kendisine ve annesine zarar geleceği ve terk edileceği endişesini yaşar. Çocuk, hiç tanımadığı bir ortamda hiç tanımadığı insanlarla, hiç tanımadığı bir başka yetişkinle ki bu insan aynı zamanda otoriteyi temsil eden bir kişidir birden bire yalnız bırakıldığını gördüğünde korkar ve endişelenir. Yoğun sıkıntı yaşar. Eğer çocuğa sorulmuş olsa, o, bu tedirginlik yerine, ailesinin sıcak evinde olmayı tercih AYRILIK OKUL VAKTİ GELDİ!Elbette çocuğun anne veya babadan ilk uzun süreli ayrı kalışı okulun ilk günüyse çocuk okulu sevmeyecektir. Çünkü ilk kez okul onu ailesinden ayırmıştır. Bu yüzden ailelerin okul öncesi çağdan itibaren bu aşırı bağımlılığı ortadan kaldırmak için çeşitli alıştırmalar yapmaları gereklidir. Çocuğunuzun yanından ayrılırken neden ayrıldığınızı, nereye gideceğinizi ve ne zaman geleceğinizi belirtmeli ve bu açıklamalara sadık kalmalısınız. Zamanı uzattığınızda çocuk terk edildiğini düşünecektir. “Olsun geldim ya” deseniz bile o her gidişinizde “Ya geri dönmezse” diye kaygılanacaktır. Çocuğunuzun okul korkusunu aşmasında okulun da büyük bir rolü vardır. Öğretmen çocuğa okulu sevdirmeli, okulun ne işe yaradığını çocuğun algılayacağı bir biçimde anlatmalıdır.“Eğer, çocuğunuzu okulda yalnız bırakacağınız için kaygılıysanız çocuğunuzdan da rahat olmasını beklemeyin.”OKUL KORKUSUNUN ALTINDA YATAN NEDENLER• Okul korkusunun kaynağı genellikle anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma korkusudur.• Ayrı kalma kaygısı anne ve babada varsa çocuk bu kaygıyı öğrenmiştir.• Çocuk, kendi yokluğunda anne ya da babasına bir şey olmasından veya kendisini terk edip gideceklerinden korkar.• Anne ve baba çocuğu kendilerine bağımlı yetiştirmişlerse, çocuğun özgüvensizliği okuldan korkmasına neden olur.• Çocuk yalnız başına kendisini güvensiz hisseder.• Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen çocuklardır. Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken korkuyu başlatır Ailede hastalık, ailede sosyoekonomik bir kriz, kardeşin doğuşu, göç, kayıp, okul veya öğretmen değişikliği vb.Bu nedenlerden de anlaşılacağı gibi erken çocukluk döneminde sürekli anne baba desteği almış, sorumluluk verilmemiş, sorumluluk almadığı için özgüveni gelişmemiş çocukların okul korkusu yaşaması daha olasıdır. Ama bu her şeyin sonu değil elbette… Çocuklar doğru bir yaklaşımla her şeyi daha hızlı öğrenebilir. Bunun için tutarlı ve samimi olmak yeterlidir. Çocuğunuza okulu sevdirebilirseniz ve okula ne olursa olsun gitmesini sağlarsanız çocuk okula korkusu sıklıkla okula yeni başlayan çocuklarda görülür. Ancak daha ileri yaşlarda görülme olasılığı da vardır. Aile içi sorunlardan, okuldaki olumsuzluklardan ya da sınıfta yaşadığı bir kaygıdan KORKUSUNUN BELİRTİLERİ• İsteksizlik, alınganlık ve sinirlilikte artış varsa,• İştahsızlık ve uykuda huzursuzluk söz konusuysa,• Okula karşı ilgisizse,• Okulda ve evde nedensiz yere ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye çalışmaya başladıysa,• Evde kalmak ve okul ödevlerini kaçırmak arasında seçim yapamayıp aşırı kaygılı olduysa,• Sık sık hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısını bahane ederek şikayet ediyorsa,• Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe davranışları geliştiriyor ve evde kalmasına izin verilince bunlar birdenbire kayboluyorsa,• Okula gitmediği için suçluluk duyuyorsa,• Okula devam ettiği zamanlarda iyi bir öğrenci olabiliyorsa okul korkusundan şüphelenilebilir.“Çocuğunuza sevginizi her işini yaparak değil, ona sorumluluk vererek gösterin.”OKUL KORKUSU İLE BAŞ ETMENİN YOLLARI• Okula gitme konusunda ödün verilmemeli, çocuğun mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır.• Çocuğa, okulun amacını açıklamak, okula gitmesi konusunda ailenin tüm fertlerinin kararlı ve tutarlı olması işe yarar. Okula gitmemesi halinde yapılan çalışmalardan geri kalacağı ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağını anlatılmaya çalışılmalıdır. Çocuğun kendini terkedilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak davranışlardan kaçınmalıdır.• Korkusu yüksek bir seviyede ise ilk hafta okula birlikte gidip geleceğinizi belirtebilirsiniz. Tutarlı olursanız onu terk etmeyeceğinizi anlar.• Okula gitmediğinden dolayı çocuk suçlanmamalı, korkusu ve gözyaşlarıyla alay edilmemelidir.• Vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutarak, gerekli açıklamaları yapıp ayrılıkların doğal olduğu hissettirilebilir.• Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak her ikinizi de rahatlatabilir.• Çocuğa okula gitmesi gerektiği, zaman geçerse bu korkuya bir de derslerden geri kalmış olmanın korkusunun ekleneceği söylenmelidir.• Çocuğun endişeleri, duyguları üzerinde konuşmak, hem sıkıntısını paylaşmasını hem de anlaşıldığını hissedip rahatlamasını sağlar.• Bu sıkıntılı durumun geçici olabileceği, kendisiyle aynı durumda olan başka çocukların da olduğu anlatılabilir.• Okulla iş birliği yapılmalıdır.• Boş zaman ve oyun becerileri kazandırarak anne babaya bağımlılık azaltılabilir.• Arkadaş toplantıları düzenleyerek sosyal beceriler kazanmasına fırsat tanınabilir.• Anne babanın beklenti düzeyini gerçekçi kılıp çocuğa zaman tanıması korkuyu yenmesini kolaylaştırabilir.• Çocuğun kendini terk edilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak davranışlardan kaçınılmalıdır.• Önerilenler doğrultusunda davranmanıza rağmen okul korkusunun devam etmesi halinde bir çocuk psikiyatristine başvurulması ve yardım alınması gerekebilir. Yapılan bir yanlış okul korkusunun devam etmesine ve sorunun büyümesine yol açabilir. Konu Sahibi bbetbet 16 Ben her iki durumu yaşıyorum şuan Oglum 2008 kızım 2010 kasım dogumlu Oglum geç gitti yaşıtları 3 e geçti o 2 ye ay olarak büyük olanlar 4 e geçti 2 yılda okul öncesi düşünüyorum geri kalacak hayata geç atılacak bu sene başlasın istiyorum 3 yıl kreşe gitti geri kalmasın istiyorum Bence uzulmeyin gec atilsin biraz hayata. Eminim ki universite sinava hazirlanirken zorlanmiyacaktir Konu Sahibi bbetbet 17 Bence uzulmeyin gec atilsin biraz hayata. Eminim ki universite sinava hazirlanirken zorlanmiyacaktir Şuan çok zorlanıyoruz hiç dersle alakası yok inşallah dediginiz gibi olur Konu Sahibi bbetbet 18 72 ay, okula başlamak için ideal bi yaş, zaten ilkokul o kadar basitleştirildiki sonra çocuklar sıkılıyor, bedensel olarak ufak tefek demişsinde zaten 66 aylıktan belkide 80 aylığa kadar değişen aralıklarda arkadaşı olcak sınıfta, bu defa seneye de yollasan çok büyük olcak, kolay öğrencek diğerlerinin yetişmesini beklerken canı sıkılcak derslerde boşu boşuna sene kaybeder Konu Sahibi bbetbet 19 Özel okula göndereceksiniz bunları düşünmeyin derim. Öz bakım becerilerini bırakın kendisi yapmaya çalışsın bu yaz. Korumacılıkta kendimizi çok kaptırıyoruz fakat bu tutum bazen zararlı olabiliyor 72 ay ideal bir yaş 60 aylık ve minyon olduğu halde okula gelenlerde var kızınız en küçük olmayacak yani. Fakat kızınızı en iyi siz tanırsınız karar vermeden önce bir pedegogla yada kayıt yaptıracağınız yerdeki rehberlik öğretmeniyle konuşursanız yardımcı olabilirler. B bbetbet Konu Sahibi bbetbet 20 Özel okula göndereceksiniz bunları düşünmeyin derim. Öz bakım becerilerini bırakın kendisi yapmaya çalışsın bu yaz. Korumacılıkta kendimizi çok kaptırıyoruz fakat bu tutum bazen zararlı olabiliyor 72 ay ideal bir yaş 60 aylık ve minyon olduğu halde okula gelenlerde var kızınız en küçük olmayacak yani. Fakat kızınızı en iyi siz tanırsınız karar vermeden önce bir pedegogla yada kayıt yaptıracağınız yerdeki rehberlik öğretmeniyle konuşursanız yardımcı olabilirler. B bbetbet Tesekkurler Quixx Ban yemeyi sizden öğrenecek değiliz !!! Konu Sahibi bbetbet 21 Çocuğunuz için bu kadar korumacı olmayın lütfen ileride bağımlı özgüveni Eksik bireyler olaraK aramıza katılıyorlar ve hayatta başarılı olamıyorlar. 72 aylık bi çocuk Özbakımını yapabilir eğer bu yaşta yapamıyorsa hata sizde. Çocuğunuza farketmeden zarar veriyorsunuz aslında. Bırakın elbette Zaman Zaman ezilecek eksik kalacak ama bunların üstesinden gelmeyi de bir birey olmanın ne demek olduğunu da böyle öğrenecek bunun başka yolu yok. Hamilelik günlüğü Doğumdan bu güne 1067 gün geçti. Konu Sahibi bbetbet 22 72 ay okula başlamak için ideal bir yaş diyorsunuz da her çocuk için aynı mı sizce ??? Okulumuz pedagogu duygusal açıdan kesinlikle hazır değil , oyun çocuğu normalin altında minyon olduğu için kemik yaşı 2 yıl geriden geliyor fiziki yapısı gereği arkadaşlarının küçüksün söylemlerine maruz kalıp olumsuz çocuğumun her yönlü mutsuz olacağını bildiren sonuçta bir çok iyi tanıyan bir uzman. Ayrıca kendi öğretmeni , müdürü , ve sınıf öğretmeni olan eltim de aynı birer eğitmen. Sonra götürdüğüm devlet hastanesi endokrin doktoru , uzman çocuk doktoru ve çocuk gelişim uzmanı anaokuluna devamı uygundur görüşlerini yazılı imzalı kaşeli verdiler durumu anlatmama gerek kalmadan , çocuğumu görür a da çocuğuma bakınca " ayy bu mu 1 e başlayacak yazık" yorumunu yaptı Düşünün işte. Fakat sizin gibi her çocuk 72 aylıksa 1. sınıfa hazırdır gibi sabit düşünceye sahip devlet kızımı illa yakasından tutup 1. sınıfa başlatmak çocuğum özürlü hazır olmama durumunu nasıl bir özür olarak gösterebiliriz de devleti ikna edebiliriz çabalarını gördüm ben ramı aradı , ram milli eğitimi , milli eğitim bakanlığı ... Sonuç 1. sınıfa düşünen fikirli devlet sırf duygusal açıdan çocuğuna güvenmeyip göndermek istemeyen veliler ve başvurdukları entrikalar sebebiyle gerçekten hazır olmayan bizim gibileri madur kızım 72 aylık oluyor hazır değil çocuk aynı ediyorum eğer çocuk 72 aylıksa hazırdır gibi ezberci konuşmayalım. Şimdi 1. sınıfa kayıt yaptırdık fakat tüm yetkililer dahil hepimiz kızım için bir çıkış noktası buluruz.. Jalopi başlangıç güncel hedef 60 Konu Sahibi bbetbet 23 benim oğlum 3 yaşında ama bende göndermek istemem 72 aylık olduğunda. saçma bir sistem için çocuklar harcanıyor. işin uzmanı pedagoglar onaylamıyor zaten. kasları yeterince gelişmemiş oluyor. ideal okula başlama yaşının 7 olduğunu söylüyorlar. eğitim illa okuma yazma ve bilgi yüklemesi değildir. 72 aylık için ana sınıfında verilen eğitim çok daha uygun. zaten çocuklar hazır olmadıkları için sınıf kurallarını bile yeterince öğrenememiş 2 veya 3 e geçtiği halde yeterince yazmayı bilmeyen öğrencilerle karşılaşıyoruz. cezası nedir bilmiyorum ama ben cezasına razı olup göndermicem heralde bizim okula başlama yaşımıza kadar sistem değişmezse Jalopi başlangıç güncel hedef 60 Konu Sahibi bbetbet 24 72 ay okula başlamak için ideal bir yaş diyorsunuz da her çocuk için aynı mı sizce ??? Okulumuz pedagogu duygusal açıdan kesinlikle hazır değil , oyun çocuğu normalin altında minyon olduğu için kemik yaşı 2 yıl geriden geliyor fiziki yapısı gereği arkadaşlarının küçüksün söylemlerine maruz kalıp olumsuz çocuğumun her yönlü mutsuz olacağını bildiren sonuçta bir çok iyi tanıyan bir uzman. Ayrıca kendi öğretmeni , müdürü , ve sınıf öğretmeni olan eltim de aynı birer eğitmen. Sonra götürdüğüm devlet hastanesi endokrin doktoru , uzman çocuk doktoru ve çocuk gelişim uzmanı anaokuluna devamı uygundur görüşlerini yazılı imzalı kaşeli verdiler durumu anlatmama gerek kalmadan , çocuğumu görür a da çocuğuma bakınca " ayy bu mu 1 e başlayacak yazık" yorumunu yaptı Düşünün işte. Fakat sizin gibi her çocuk 72 aylıksa 1. sınıfa hazırdır gibi sabit düşünceye sahip devlet kızımı illa yakasından tutup 1. sınıfa başlatmak çocuğum özürlü hazır olmama durumunu nasıl bir özür olarak gösterebiliriz de devleti ikna edebiliriz çabalarını gördüm ben ramı aradı , ram milli eğitimi , milli eğitim bakanlığı ... Sonuç 1. sınıfa düşünen fikirli devlet sırf duygusal açıdan çocuğuna güvenmeyip göndermek istemeyen veliler ve başvurdukları entrikalar sebebiyle gerçekten hazır olmayan bizim gibileri madur kızım 72 aylık oluyor hazır değil çocuk aynı ediyorum eğer çocuk 72 aylıksa hazırdır gibi ezberci konuşmayalım. Şimdi 1. sınıfa kayıt yaptırdık fakat tüm yetkililer dahil hepimiz kızım için bir çıkış noktası buluruz.. geçen yıl türkiyenin önemli bir üniversitesinden formasyon aldım. pedagoji uzmanı olan hocamız ve diğerleri de dahil hepsi bu 72 aya çok karşı ve erken olduğunu savunuyor. bence de kesinlikle erken. 72 ay diye kalem tutup tonlarca yazı yazmak zorunda değil. buna zekası yetse bile kas gelişimi yeterli değil. anasınıfında da pek ala güzel eğitim alıyorlar ingilizceden tut pek çok şeye kadar. ama oyunla aldıkları için daha verimli oluyor. bence de 72 aylık çocuk hazırdır diyenler pek ala ezbercilikten başka birşey yapmıyor. ki sizinki çok ama çok küçükmüş. benim 3 yaşında oğlum hemen hemen o ebatlarda. değil ilkokul ,kreş için bile hazır değilmiş başlamasıyla bırakması bir oldu. Konu Sahibi bbetbet 25 Kızımın zekası normal , öğrenmesinde de sıkıntı duygusal anlamda olgun şey bilgi yüklemeye uygunlukla ölçülmemeli bence bir de psikolojik yönü da geçtim kızımın kas gelişimi 1. sınıfa hazır kıyamadığımdan minicik dediğim çocuk elleri gibi de normalin altında yeri normalin altında minik diyor da devlet kendi doktorunu kendi diğer doktorlarını kendi rehberlik birimini kendi öğretmenlerini ve kendi velisini dinlemediği öğrendik kanunların ki mahkemeye başvurup yaşını küçülün diyen bile ihtiyaç duymadığım bir ülkem olsaydı keşke Konu Sahibi bbetbet 26 Bizim sınıfımız da bir yaş büyük çocuklar vardı. E haliyle onlar daha başarılı oluyor. Hocalar da buna göre kıyas yapıyor ben buna sinir oluyorum. Şimdiki aklım olsa ben de bu sene çocuğumu gönderirdim çocuk telef oldu okulda ya. kabus gibi bir seneydi. konu sahibi yapabiliyorsan ertele çocuk ne kadar büyük başlarsa o kadar başarılı oluyor. Konu Sahibi bbetbet 27 Sevgili Akidem, göndermeyeceğim, çocuğuma kıyamıyorum. yorumların için teşekkürler Konu Sahibi bbetbet 28 Sevgili Akidem, göndermeyeceğim, çocuğuma kıyamıyorum. yorumların için teşekkürler Ben pes 2010 doğumlu devlet okuluna yazdırdım hakkımızda hayırlısı budur. Konu Sahibi bbetbet 29 Ben pes 2010 doğumlu devlet okuluna yazdırdım hakkımızda hayırlısı budur. Ogretmeniyle konus,belki okul acildiktan sonra kas gelisimi yetersiz tarzinda bir sey yazar ve anaokuluna gonderir Konu Sahibi bbetbet 30 Bedensel ve duygusal olarak hazır olmadığına dair rapor alabilirsiniz. Gelişme geriliği okula geç başlamak için bir sebep. Çocuk psikiyatristi ile görüşmelisiniz. Bazı yerlerde çocuk uzmanlarından da alınabiliyor ama emin değilim. Farklı testler neticesinde karar veriyorlar.

6 yaşındaki çocuğumu okula göndermek istemiyorum