AIDS(Acquired Immune Deficiency Syndrome) HIV tarafından oluşturulan, Türkçe'de "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların ilerleyerek ciddi hastalık tabloları oluşturması durumudur.
Arkadaşlaranti hiv (kemiluminesans veya benzeri kaçıncı nesil ve bu testi ne zaman yapsam güvenilir arkadaşlar bilen var da yardım edebilirmi Cevap ( 88 ) selciero 3 yıl önce 4. Nesil test Metooo 3 yıl önce
8karin karakaŞlı: BirBirini YaŞatmak BU Yıl EkonomiYE NE oLACAK? milliyetçilik doğallıkla meşrulaştırılamaz ArUs yUMUL: ULUsAL BELLEKTEN ortak BEl
Yenibir araştırma, beynin virüs için bir depo haline dönüştüğünü, bunun sonucu olarak da beyin hücrelerinin çalışmasını sağlayan proteinleri olumsuz etkilediğini ortaya koyuyor
Dermatofitozlardaoral yolla günde bir kez 50 mg veya haftada bir kez 150 mg verilir. Orofaringeal kandidiyaziste 50-200 mg/gün dozunda kullanılır. Vajinal kandidiyaziste 150 mg tek doz yeterlidir. Pitriyazis versikolorda değişik dozlarda kullanımı söz konusudur. Aç veya tok karnına alınması emilimi etkilemez.
PLoha. Anti HIV Kemiluminesans veya benzeri 2018-09-03 141554 Güncelleme 2018-09-03 141554 Anti HIV Kemiluminesans veya benzeri POZİTİF 1 rniş çekimi için üni hastanesine gitmiştim pozitif diyor ama herhangi birşey demediler olduğunu açıklarsanız sevinirim bu değer Cevabı Bizlere sorduğunuz tahlilleri inceledik, Tahlil sonuçlarınız bir problem veya sorun görülmüyor tahlil sonucunuzda. Bu Gönderiye 0 Adet Yorum Gelmiş Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir. Bu Soruya Benzer Sorular Ayaklarımda ve vücudumda ödemden şikayetçiyim, test sonuçlarım ektedir, sizce ne yapmalıyım? sürekli yorgunluk Tahil yorumlarınız nedir acaba, 10 gündür ishalim var. Çocuğumun test sonuçlarında kan değerleri Hamile miyim ? Beta HCG 2 den küçük çıkmış. Hocam idrar yolu enfeksiyonu mevcut mu? ggt ve psa arasında ilişki var mı Ertesi gün hapını almamıza gerek var mıdır? Karaciğer enzim değerleri. Durum degerlendirme
Klima sistemleri uzmanı, makine mühendisi Filiz Pehlivan, koronavirüs ile havadaki bağıl nem oranı arasındaki ilişki konusunda DHA'ya açıklamalarda bulundu. Koronavirüsün SARS ve MERS virüsleri gibi havada kalabildiğini belirten Pehlivan, havalandırma ve ısıtma sistemleri aracılığıyla virüsün farklı mekanlara dağılabileceğine dikkat çekti. Kapalı ortamlarda, taze hava girişinin sağlanması kadar nem oranının korunmasının da önemli olduğunu vurgulayan Pehlivan, "Normalde bizim yaşadığımız ortamlarda belli bir nem oranının sağlanıyor olması lazım. Aslında biz tasarımcılar mekanları tasarlarken sıcaklıkla birlikte ortamın bağıl neminin de ne olması gerektiğini biliriz. Standartlara bakarız ve buna göre sistemlerimizi kurarız ve bizim güvendiğimiz standartların verdiği değer aslında yüzde 50 bağıl nemdir. Baktığınız zaman görürsünüz ki virüs ve bakterilerin en dayanıksız olduğu değer yüzde 50 değeridir. Yani yüzde 50'nin altına indikçe bazı bakteri ve virüsler enfeksiyon riskini artırdığı gibi yükseldikçe de bu risk bulunabilir. Yani bulunan standart ve en ideal değer yüzde 50'dir" dedi. 'VİRÜS EN AZ 3 SAAT HAVADA KALIYOR' Konuşurken ağızdan farklı boyutlarda damlacıkların çıktığını ve ortamda bağıl nem oranının düşük olması halinde küçük boyuttaki damlacıkların saatlerce havada asılı kalabildiğine işaret eden Pehlivan, "Eğer o ortam kuruysa kurudan kastımız, yüzde 20-30 bağıl nem oranlarındaysa bu damlacıklar çok daha kısa sürelerde, milisaniyelerde kuruyabiliyorlar ve çok küçük damlacık çekirdekleri halini alabiliyorlar. İşte bu küçük damlacıklar havada saatlerce kalabiliyor. Hava yoluyla diğer mekanlara yayılabiliyor hatta en az 3 saat havada kaldığını gösteren kesinleşmiş çalışmalar da var. O ortama sizden önce virüs taşıyan bir insan girmişse o 3 saat içinde bu virüsü alma şansızlığına sahip olacaksınız. Ortam bağıl nemi, hem enfeksiyon riskini azaltmak açısından hem de havada kalabilen parçacıkların azalması açısından önemlidir. O yüzden biz diyoruz ki ortam bağıl nemini, havalandırmanın da yanına iliştirerek elbette diğer bütün kurallarla birlikte uygulayarak tanımlayalım. Bütün mekanları yüzde 40 ve yüzde 60 bağıl nem arasında tutalım ve böylece enfeksiyon riskini azaltalım" diye konuştu. 'KIŞ AYLARINDA RİSK 5 KAT ARTACAK' Kış aylarının salgın açısından çok daha tehlikeli olduğunu, ısıtma sistemlerinin kapalı alanlardaki bağıl nem oranını düşürdüğünü kaydeden Pehlivan, şunları söyledi "Kış aylarında biz iç ortamlarımızı yaşanabilir konfor şartlarında ısıtırken, nemi de azaltacağız yani ortamları kurutacağız. Ama burada problem olan ve aslında salgınların da en fazla olduğu kapalı alanlar. Okullar, hastaneler, ofis binaları, AVM'ler ile ilgili önlem almalıyız. Toplu halde bulunulan çoğu binada merkezi nemlendirme elemanlarının olmadığından endişe ediyorum. Eğer böyle ise nemlendirme imkanı olmayacak ve kışın o girdiğimiz kapalı kalabalık alanlar bağıl nem oranları açısından risk olabilecek. Bu da enfeksiyonun yayılmasına neden olabilecek." Mühendisler olarak enfeksiyon riskini azaltmak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü'nün DSÖ bağıl nem oranının yüzde 40 ile yüzde 60 arasında tanımlaması için imza kampanyası başlattıklarını söyleyen Pehlivan, kış aylarında kapalı ortamlarda havadaki bağıl nem oranının düşmesi nedeniyle riskin nasıl artacağını şöyle anlattı "Bağıl nem ile enfeksiyon riski arasında bir ilişki var. Virüs ve bakterilerin en dayanıksız olduğu bağıl nem oranı yüzde 50 olarak belirlenmiş durumda. Eğer siz yüzde 50 bağıl nem oranında diyelim ki 20 birimlik bir enfeksiyon riski varsa o mekanda, bağıl nem yüzde 20 değerlerinin altına düştüğünde yani çok kuru bir ortamdaysanız enfeksiyon riski neredeyse 5 katı artıyor. Yani virüs bağıl nemin çok düşük olduğu değerlerde stabil hale geliyor." NEM ORANINI YÜKSELTMEK İÇİN NE YAPMALI? Makine mühendisi Pehlivan, salgın riskini azaltmak için alınabilecek önlemleri şöyle açıkladı "Merkezi sistemlerde meslektaşlarım duyarlı olacaklar yani yüzde 40 ile yüzde 60 nem oranını işlettikleri binalarda sağlamaları gerektiğinin farkında olacaklar. Buna göre eğer varsa sistemlerinde nemlendirici eleman, bu değerleri sağlayacak şekilde çalıştıracak ve işletecekler, eğer yoksa buharlı kanal tipi nemlendiriciler sistemlere ilave edilebilir. Bu bir yatırım gerektirir ama elbette boşa bir yatırım değildir, yapılmalıdır. Bizler bireysel olarak evlerimizde ne yapabiliriz? Buharlı nemlendiriciler var, satın alınabilir, oda tipi cihazlar ya da en basiti ki riskimiz azsa eğer kaloriferlerimizin üzerinde devamlı su bulunduracağız." Youtube'dan takip etmek için tıklayınız
HIV virüsü nasıl bulaşır? HIV virüsü belirtileri nelerdir? HIV pozitif ne demek? soruları dünya genelinde herkesin korkulu rüyası olan HIV virüsü ile ilgili detayları merak edenler tarafından araştırılıyor. HIV virüsü ve AIDS hastalığına dair detaylar haberimizde. HIV NEDİR? HIV Human Immmunodeficiency Virus, Türkçe’de İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan bir hastalık etkenidir. Virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur. HIV POZİTİF NE DEMEK? HIV + pozitif olmak, kişinin vücudunda İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün bulunması demektir. HIV’in bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fırsatçı enfeksiyonlara açık hale gelmesiyle karakterize bir kronik enfeksiyondur. Kişi hiç bir hastalık belirtisi olmaksızın uzun yıllar yaşamına devam edebilir. AIDS NE DEMEK? AIDS Acquired Immune Deficiency Syndrome HIV tarafından oluşturulan, Türkçe'de "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların ilerleyerek ciddi hastalık tabloları oluşturması durumudur. Yetersiz bağışıklık sistemi durumlarında ortaya çıkan bakteriyel, viral, mantarlara bağlı ya da protozoal enfeksiyonlara fırsatçı enfeksiyonlar adı verilmektedir. Erken tanı ve gelişen tedavi koşulları ile HIV pozitif kişiler AIDS dönemine geçmeden uzun yıllar yaşayabilmektedir. HIV VİRÜSÜ NASIL BULAŞIR? İnsan immün yetmezlik virüsü, HIV, HIV pozitif kişi ile korunmasız kondom kullanılmadan yapılan her türlü oral, vajinal, anal cinsel ilişki ile,Ortak kullanılan ve HIV enfekte enjektör veya steril edilmemiş cerrahi malzemelerleEnfekte kan ve kan ürünleriyle Ülkemizde 1987 yılından itibaren, her kan ve kan ürününe gerekli testler yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir.,HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme ile bulaşabilmektedir. RİSKLİ GRUPLAR KİMLERDEN OLUŞUR? Bulaş yolları değerlendirildiğinde HIV pozitif kişinin partneri olanlar,Korumasız cinsel ilişkiye girenler,Riskli temas öyküsü bulunan kişiler,Damar içi madde bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı olanlar,HIV pozitif gebelerin bebekleri risk altındaki grupları Bulaşmadığı Durumlar Nelerdir? Dokunmak, tokalaşmak ve sarılmakla, gözyaşı, ter ve tükürükle, aynı yerde oturmak ve aynı havayı solumakla, aynı havuzu, tuvaleti saunayı ve duşu paylaşmakla, giysilerin ortak kullanılması ile tabak, çatal, kaşık bıçak ve bardak paylaşmakla, telefon kulaklığı ve kapı tokmağı ile sivrisinek, böcek sokması ve hayvan ısırması ile HIV bulaşmamaktadır. HIV/AIDS ENFEKSIYONUNUN TANI YÖNTEMLERİ NELERDİR? HIV/AIDS enfeksiyonun tanısı hastalığa özgü laboratuvar testleri ile konulmaktadır. HIV ENFEKSİYONUNUN SEYRİ NASILDIR? Enfeksiyon belli evrelerle seyretmektedir. Virüs vücuda alındıktan 1-6 hafta içerisindeki ilk çoğalma döneminde HIV enfeksiyonuna özgü olmayan ve değişken belirtiler gösteren akut enfeksiyona neden olmaktadır. 6-12 hafta içerisinde HIV'e karşı antikorlar gelişmektedir. Antikorlar hastalığın teşhisi açısından önem taşımaktadır. Antikorlar gelişene kadar geçen sürede, kanda virüs mevcuttur ve hasta bulaştırıcıdır. Kişide hiçbir belirti ve bulgunun olmadığı 6-13 yıl ortalama 8-10 yıl süren Asemptomatik dönemde bulgu yoktur ancak kişi bulaştırıcıdır. Hastaların ilk kez doktora başvurmalarına neden olan belirtiler Erken Semptomatik Dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde HIV enfeksiyonuna özgü testler yapılarak tedaviye başlanmaktadır. HIV enfeksiyonun son basamağı AIDS dönemidir. Bu dönemde bağışıklık eksikliği iyice belirgin bir hale gelir, fırsatçı enfeksiyonlar veya bazı özel tür kanserler ortaya çıkabilir. Özellikle bu dönemde fırsatçı enfeksiyonların tanısı, tedavisi ve önleyici tedavi önemlidir. İleri evreye gelmiş hastalarda, tedaviye rağmen ortalama 2 yıl içerisinde yeni bir AIDS göstergesi hastalığın ortaya çıkışı engellenememektedir. HIV’İN TEDAVİSİ NASILDIR? HIV enfeksiyonunda virüsü ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur ancak virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, hastalığın kesin tedavisini sağlamamakla birlikte virüsün vücutta çoğalmasını kontrol altına alarak bağışıklık sisteminin zayıflamasını önlemekte ve AIDS tablosunun ortaya çıkışını engellemektedir. Düzenli Takip Ve Tedavi Neden Önemlidir? Tedaviye erken dönemde başlanması, düzenli takip ve tedavi ile bulaşın engellenmesi, kişinin yaşam süresinin uzaması, yaşam kalitesinin artması, HIV ile ilişkili hastalık ve ölümlerin azaltılması sağlanabilmektedir. Ayrıca doğumdan önce anneye ve doğum sonrası bebeğe uygulanan koruyucu tedavi ile anneden bebeğe HIV bulaş büyük ölçüde önlenebilmektedir. HIV/AIDS KORUNMA YOLLARI NELERDİR? HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır. Korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. Cinsel yolla bulaştan korunma için;Güvensiz ve korunmasız cinsel temastan kaçınılması,Tek eşlilik,Cinsel ilişki sırasında kondom kullanılması gerekmektedir. Kan yolu ile bulaştan korunma içinTaraması yapılmış HIV- kan ve kan ürünlerinin kullanılması, Kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir.Tek kullanımlık steril enjektör ve cerrahi malzemelerin kullanılması,Ortak enjektör kullanımından kaçınılması gerekmektedir. HIV + gebeden bebeğe bulaşın önlenmesi için,Uygun tedavi ve takibinin yapılması, doğumun sezaryan şeklinde planlanması,Doğumdan önce anneye ve doğum sonrasında bebeğe ilaç tedavisi başlanması,Annenin bebeğini emzirmemesi gerekmektedir.
çanakkale halk sağlığı laboratuvarında yapılmış testim anti hıv kemiluminesans veya benzeri yazıyor testim negatif ab/ag yazmıyor bu test kaçıncı nesil test acaba 2020-03-07 020244 Güncelleme 2020-03-07 115602 Merhaba ben sağlık ocağında hıv testi yaptırdım çanakkale halk sağlığı laboratuvarında yapılmış testim anti hıv kemiluminesans veya benzeri yazıyor testim negatif ab/ag yazmıyor bu test kaçıncı nesil test acaba Cevabı sorduğunuz tahlil sonuçlarını normal olarak sonuç değerlerinizde bir anormallik nesil olduğu konusunda kafanıız gereksiz yere yormayın lütfen.
HIV Human Immmunodeficiency Virus, Türkçe’de İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü olarak adlandırılan bir hastalık etkenidir. Virüs insan bağışıklık hücrelerine nüfuz ederek bağışıklık sistemini zayıflatır ve fırsatçı enfeksiyonların görülmesine neden olur. HIV Pozitif ne demektir? HIV + pozitif olmak, kişinin vücudunda İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün bulunması demektir. HIV’in bağışıklık sisteminin zayıflaması ve fırsatçı enfeksiyonlara açık hale gelmesiyle karakterize bir kronik enfeksiyondur. Kişi hiç bir hastalık belirtisi olmaksızın uzun yıllar yaşamına devam edebilir. AIDS ne demektir? AIDS Acquired Immune Deficiency Syndrome HIV tarafından oluşturulan, Türkçe'de "Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" olarak adlandırılan bir hastalıklar tablosudur. Bağışıklık hücrelerinin yüksek düzeyde tahribatı sonucu fırsatçı enfeksiyonların ilerleyerek ciddi hastalık tabloları oluşturması durumudur. Yetersiz bağışıklık sistemi durumlarında ortaya çıkan bakteriyel, viral, mantarlara bağlı ya da protozoal enfeksiyonlara fırsatçı enfeksiyonlar adı verilmektedir. Erken tanı ve gelişen tedavi koşulları ile HIV pozitif kişiler AIDS dönemine geçmeden uzun yıllar yaşayabilmektedir. Bulaşma Yolları Nelerdir? İnsan immün yetmezlik virüsü, HIV, HIV pozitif kişi ile korunmasız kondom kullanılmadan yapılan her türlü oral, vajinal, anal cinsel ilişki ile, Ortak kullanılan ve HIV enfekte enjektör veya steril edilmemiş cerrahi malzemelerle Enfekte kan ve kan ürünleriyle Ülkemizde 1987 yılından itibaren, her kan ve kan ürününe gerekli testler yapıldıktan sonra hastaya verilmektedir., HIV pozitif anneden bebeğe gebelik döneminde, doğum sırasında ya da doğum sonrasında emzirme ile bulaşabilmektedir. Riskli Gruplar Kimlerden Oluşur? Bulaş yolları değerlendirildiğinde HIV pozitif kişinin partneri olanlar, Korumasız cinsel ilişkiye girenler, Riskli temas öyküsü bulunan kişiler, Damar içi madde bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı olanlar, HIV pozitif gebelerin bebekleri risk altındaki grupları oluşturmaktadır. HIV’in Bulaşmadığı Durumlar Nelerdir? Dokunmak, tokalaşmak ve sarılmakla, gözyaşı, ter ve tükürükle, aynı yerde oturmak ve aynı havayı solumakla, aynı havuzu, tuvaleti saunayı ve duşu paylaşmakla, giysilerin ortak kullanılması ile tabak, çatal, kaşık bıçak ve bardak paylaşmakla, telefon kulaklığı ve kapı tokmağı ile sivrisinek, böcek sokması ve hayvan ısırması ile HIV bulaşmamaktadır. HIV/AIDS Enfeksiyonunun Tanı Yöntemleri Nelerdir? HIV/AIDS enfeksiyonun tanısı hastalığa özgü laboratuvar testleri ile konulmaktadır. HIV enfeksiyonunun seyri nasıldır? Enfeksiyon belli evrelerle seyretmektedir. Virüs vücuda alındıktan 1-6 hafta içerisindeki ilk çoğalma döneminde HIV enfeksiyonuna özgü olmayan ve değişken belirtiler gösteren akut enfeksiyona neden olmaktadır. 6-12 hafta içerisinde HIV'e karşı antikorlar gelişmektedir. Antikorlar hastalığın teşhisi açısından önem taşımaktadır. Antikorlar gelişene kadar geçen sürede, kanda virüs mevcuttur ve hasta bulaştırıcıdır. Kişide hiçbir belirti ve bulgunun olmadığı 6-13 yıl ortalama 8-10 yıl süren Asemptomatik dönemde bulgu yoktur ancak kişi bulaştırıcıdır. Hastaların ilk kez doktora başvurmalarına neden olan belirtiler Erken Semptomatik Dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde HIV enfeksiyonuna özgü testler yapılarak tedaviye başlanmaktadır. HIV enfeksiyonun son basamağı AIDS dönemidir. Bu dönemde bağışıklık eksikliği iyice belirgin bir hale gelir, fırsatçı enfeksiyonlar veya bazı özel tür kanserler ortaya çıkabilir. Özellikle bu dönemde fırsatçı enfeksiyonların tanısı, tedavisi ve önleyici tedavi önemlidir. İleri evreye gelmiş hastalarda, tedaviye rağmen ortalama 2 yıl içerisinde yeni bir AIDS göstergesi hastalığın ortaya çıkışı engellenememektedir. HIV’in Tedavisi Nasıldır? HIV enfeksiyonunda virüsü ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur ancak virüsün çoğalmasını kontrol eden ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, hastalığın kesin tedavisini sağlamamakla birlikte virüsün vücutta çoğalmasını kontrol altına alarak bağışıklık sisteminin zayıflamasını önlemekte ve AIDS tablosunun ortaya çıkışını engellemektedir. Düzenli Takip ve Tedavi Neden Önemlidir? Tedaviye erken dönemde başlanması, düzenli takip ve tedavi ile bulaşın engellenmesi, kişinin yaşam süresinin uzaması, yaşam kalitesinin artması, HIV ile ilişkili hastalık ve ölümlerin azaltılması sağlanabilmektedir. Ayrıca doğumdan önce anneye ve doğum sonrası bebeğe uygulanan koruyucu tedavi ile anneden bebeğe HIV bulaş büyük ölçüde önlenebilmektedir. HIV/AIDS enfeksiyonundan Korunma yolları nelerdir? HIV enfeksiyonu önlenebilir bir hastalıktır. Korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. Cinsel yolla bulaştan korunma için; Güvensiz ve korunmasız cinsel temastan kaçınılması, Tek eşlilik, Cinsel ilişki sırasında kondom kullanılması gerekmektedir. Kan yolu ile bulaştan korunma için Taraması yapılmış HIV- kan ve kan ürünlerinin kullanılması, Kan ve kan ürünleri ile olan bulaşmaya karşı korunma amacı ile 1987 yılından beri ülkemizde kan ve kan ürünleri HIV yönünden test edilmektedir. Organ ve doku nakilleri öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Tek kullanımlık steril enjektör ve cerrahi malzemelerin kullanılması, Ortak enjektör kullanımından kaçınılması gerekmektedir. HIV + gebeden bebeğe bulaşın önlenmesi için, Uygun tedavi ve takibinin yapılması, doğumun sezaryan şeklinde planlanması, Doğumdan önce anneye ve doğum sonrasında bebeğe ilaç tedavisi başlanması, Annenin bebeğini emzirmemesi gerekmektedir.
anti hiv kemiluminesans veya benzeri kaçıncı nesil